İlkokuldayken öğretmenimiz sınıfa şöyle bir soru sormuştu:
“Çok gezen mi bilir, çok okuyan mı?”
O zamanlar kitaplara tutkuyla bağlı bir öğrenciydim ve hiç düşünmeden, hatta büyük bir tutkuyla “Tabii ki çok okuyan!” diye savunmuştum o fikri.
Sayfaların arasında kaybolmayı, bilmediğim dünyaları hayal etmeyi, karakterlerle birlikte düşünmeyi o kadar seviyordum ki başka bir seçenek düşünemezdim bile.
Yıllar geçti. Gençlik dönemimde kendimi daha çok yollarda bulmaya başladım. Yurt içinde ve dışında gittiğim şehirlerde müzeleri gezmek, ibadet yerlerini görmek, tarihi sokaklarda yürümek; o şehirlerin ve o insanların geçmişine tanık olmak büyük bir haz haline geldi.
Gezerek öğrenmenin, hissederek bilmenin ne kadar güçlü olduğunu fark ettim. Ve o gün, sınıfta büyük bir inançla savunduğum “çok okuyan” cevabının yanına “çok gezen”i de eklemeye başladım ve fark ettim ki bu ikisi aslında birbirini tamamlıyor.
Bugün geldiğim noktada ise şöyle diyebilirim:
Bu sorunun tek bir doğru cevabı yok. Aslında her ikisi de doğru.
Okumak zihni besliyor, gezmek ise ruhu. Biri sizi düşündürüyor, diğeri sizi dönüştürüyor. Ve en güzeli, ikisini aynı anda yaşayabilmek…
Hem Gezip Keşfetmek Hem Okuyup Düşünmek Mümkün Mü?
Cevap: Evet! Üstelik İstanbul’da, tam da bu ikisini bir araya getiren özel bir yer var, Emaar SkyView.
SkyView, şehrin tam kalbinde ama bir o kadar yukarısında. Buraya çıktığınızda İstanbul’u 360 derece izlemek mümkün. Cam terasta yürürken hem büyüleniyor hem düşünüyorsunuz: “Bu şehir ne çok hikâye barındırıyor…” Bu deneyim yalnızca bir manzara izleme gezisi değil; bir şehirle yeniden tanışmak gibi. Ve belki de o anda kitaplardan okuduğunuz İstanbul, tam karşınızda şekilleniyor.
İstanbul’da Kitap Okunacak Kafe Arayanlara Önerimiz Sky Cafe
SkyView’i gezdikten sonra, o manzaranın hemen birkaç adım ötesinde yer alan Sky Cafe, tam anlamıyla bir soluklanma noktası.
Kalabalıktan uzakta ama İstanbul’un tam ortasında, gürültüsüz ama ruhu olan bir yer. Sıcak ya da soğuk bir kahve siparişi veriyorsunuz. Sessiz bir köşeye geçiyorsunuz. Kitabınızı açıyorsunuz. Ve satırlar, manzaranın eşliğinde başka türlü akıyor. Bir yanda İstanbul’un simge yapıları, bir yanda karakterlerin dünyası. Gerçekle hayalin iç içe geçtiği bir yerdesiniz artık.
Sky Cafe, sadece kahve içilecek değil; okunacak, düşünecek ve dinlenecek bir alan. İster yalnız gelin, ister yanınızda sevdiklerinizle; bu atmosfer size hem iç huzuru hem de ilham verecek.
Kitap Okumak İçin Sessiz, Ferah, İlham Verici Bir Yer
İstanbul gibi büyük bir şehirde kitap okumak bazen lüks gibi gelebiliyor. Gürültü, koşuşturma, vakitsizlik… Ama Sky Cafe, bu tempoya kısa bir ara vermek isteyenler için kaçış noktası gibi. Burada zaman yavaşlıyor. Kahvenizin dumanı tütüyor. Ve siz, sayfalarla baş başa kalıyorsunuz. Eğer “İstanbul’da kitap okuyacak sessiz kafe” ya da “huzurlu ortamda kitap okumak” gibi aramalar yapıyorsanız, cevabınız burada olabilir.
Okumak ve Gezmek Bir Arada Olabilir mi? SkyView ile Evet!
Yıllar önce “çok okuyan mı bilir?” diye düşünüyordum. Sonra gezmeye başladım, başka hayatlara tanıklık ettim. Bugün geldiğim noktada artık biliyorum: Hem çok okumalı, hem çok gezmeli. Çünkü biri size derinliği, diğeri size genişliği kazandırıyor. SkyView ise bu iki dünyayı bir araya getiriyor: önce şehri yukarıdan seyredip keşfediyorsunuz, ardından Sky Cafe’de kitaplarınızla baş başa kalıp düşünüyorsunuz. Eğer bu yazıyı buraya kadar okuduysan, kitapları seviyorsun. Belki yeni yerler keşfetmeyi de…
O zaman kendine bir iyilik yap:
• SkyView’a gel, İstanbul’u bambaşka bir açıdan tanı.
• Sky Cafe’de kitap oku, kahveni yudumla, sadece kendin için birkaç saat ayır.
Bu şehirde nefes almak için bazen göğe bakmak, bazen de bir sayfa çevirmek yeter.