Yoğun bir hafta geçirdiniz ve size bu yoğunluğu unutturacak keyifli bir hafta sonuna ihtiyacınız var. Bu hafta sonunu evde dinlenerek ya da çeşitli aktiviteler yaparak geçirebilirsiniz. Evde kalmak isterseniz kitap okumak, güzel bir film izlemek, yemek yapmak ve harika sofralar kurmak bir alternatif olabileceği gibi, dışarda da mükemmel seçenekleri deneyimleyebilirsiniz. Sizler için dışarıda harika hafta sonu aktiviteleri önereceğiz. İster turunuzu günü birlik yapın ister bir gece konaklayın. Hadi bakalım, başlıyoruz.
İstanbul Tarihi Yarımada Gezi Rotası
Tarihi yarımadayı günübirlik gezebileceğiniz gibi yine tarihi bir otelde bir gece konaklayarak da bu gezinin tadını çıkarabilirsiniz. Sizin için hazırladığımız rotanın ilk durağı; Topkapı Sarayı olacak. Müze kart alarak giriş yapabileceğiniz bu simge yapı Osmanlı’nın hem yönetildiği hem de padişahların yaşamlarını sürdürdüğü dünyanın en büyük saraylarından biridir. Ayrıca cumhuriyet tarihinin de ilk müzesidir. Daha detaylı bilgi için manzara rehberi yazımızı okuyabilirsiniz.
Okurken aklınızdan geçen Sultanahmet Camii ise ikinci durak olacak. Buraya ücretsiz giriş yapabilirsiniz. Cami ziyaretiniz sonrası Sultanahmet Meydanı’ndaki Dikilitaş ve Yılanlı Sütun sizi Roma İmparatorluğunu götürecek. Biraz ara verip Sultanahmet’teki meşhur köfte ziyafeti sonrası Ayasofya Cami’sine devam edebilirsiniz. Bizans döneminin kilisesi, Fatih Sultan Mehmet döneminde Cami olmuştur. 1935 Yılı’ndan sonra müze olarak hizmet verse de 2020 yılında tekrar cami olarak ibadete açılmıştır. Aya İrini, İstanbul Arkeoloji Müzesi, Yerebatan Sarnıcı, Gülhane Parkı ve Beyazıt Meydanı ile de tarihi yarımadanın Sultanahmet, Beyazıt ve Cağaloğlu Bölgesi’ndeki kısmını bitirmiş olarak günü tamamlayabilirsiniz.
Ertesi gün tramvay ile ya da yürüyerek Eminönü, Sirkeci tarafına geçebilir burada da Mısır Çarşısı, Kapalı Çarşı ve Galata Köprüsü’nü görebilirsiniz. Eminönü’nde bahçesinde güvercinler gezinen cami ise Kanuni Sultan Süleyman adına Mimar Sinan tarafından yapılmış olan Süleymaniye Cami’dir. Klasik Osmanlı mimarisinin en güzel örneklerinden biridir. Mimar Sinan’ın kalfalık dönemi eseri olarak bu caminin dört tane minaresi vardır. Bunun sebebi Kanuni’nin İstanbul’un fethinden sonraki dördüncü padişah; bu dört minaredeki on şerefinin de Osmanlının onuncu padişahı olduğunun bir simgesidir. Osmanlı külliyeleri içinde Fatih külliyesinden sonra ikinci büyük külliye Süleymaniye külliyesidir. Külliye İstanbul yarımadasının Haliç, Marmara, Topkapı Sarayı ve Boğaziçi’ni gören ortadaki en yüksek tepesinde inşa edilmiştir. Bu caminin bir diğer önemi ise Kanuni Sultan Süleyman’ın Süleymaniye Camii içerisinde yer alan türbeye defnedilmiş olmasıdır.
Tarihi yarımadanın Fatih’in Balat tarafına doğru gittiğimizde ise Balat ve Fener Rum Patrikhanesi, Balat’ın el değmemiş sokakları ve cafeler ile bu bölgeyi de gezmeyi tamamlayabilirsiniz.
İstanbul Adalar Gezi Rotası
İstanbul’un Adalar ilçesi, Prens Adaları olarak da bilinen büyüklü küçüklü 9 adadan oluşmaktadır. Bunlar Büyükada, Heybeliada, Kınalıada, Burgazada, Sedef Adası, Yassıada, Sivriada, Kaşık Adası, Tavşan Adası ve Vordonos Adası’ndan oluşan ada takımıdır. Bu adalardan sadece dördüne ulaşım ve yerleşim imkanı vardır. Biz de turumuzda bu dört adadan bahsedeceğiz. Şehir Hatları Vapuru ile ise her gün bu adalara ulaşmak mümkün.
Kınalıada bu adaların en küçüğü olup, yürüyerek ortalama yarım saatte gezilebilir. Adada Kınalıada Camii, Dönüşüm Manastırı, Panayia Rum Ortodoks Kilisesi, Surp Krikor Lusavoriç Kilisesi, Hristos Tepesi ve Manastırını gezebilirsiniz.
Heybeliada Prens Adalarını ikinci büyük adasıdır. Heybeliada’da gezebileceğiniz mekânlar; Aya Yorgi Uçurum Manastırı, Bet Yaakov Sinegogu, İsmet İnönü Evi, Rum Ortodoks Ruhban Okulu, Ayios Nikolaos Kilisesi, Heybeliada Senatoryumu, Hüseyin Rahmi Gürpınar Müzesi, Değirmenburnu, Süslü Mezar.
Burgazada, en çok ilgi çeken adalardan biridir. Burada Kalpazankaya, Aya Yorgi Garibi Manastırı, İsa Tepesi-Hritos Manastırı, Sait Faik Abasıyanık Müzesi, Bayraktepe Hritos Manastırı, Aya Yani Kilisesi, Burgazada Camii’ni görebilirsiniz. Kalpazankaya’da yer alan yemek yerlerinde mola verebilirsiniz. Vapuru beklerken küçük cafelerinde kahvenizi yudumlayabilirsiniz.
Büyükada, bu adaların en büyüğüdür. Hem konaklama hem yeme içme açısından oldukça alternatifi olan adada, bisiklet turu yapabilir, yazın denizinde yüzüp, plajlarında güneşlenebilirsiniz. Adaya özgü otellerin birinde konakladıktan sonra harika bir ada kahvaltısı sonrası Yücetepe ve Manastır Tepesi, Aya Yorgi Kilisesi, Adalar Müzesi, Büyükada Rum Yetimhanesi, Reşat Nuri Güntekin’in evi, Fabiato Köşkü’nü gezebilirsiniz.
İstanbul’un Görülmesi Gereken Sahilleri
İstanbul denizi ve sahilleri ile gözde olan bir şehir. Hem yazın hem kışın bir başka güzel olan bu sahillerde birçok aktivite yapmak mümkün. Hem Anadolu yakasındaki hem de Avrupa yakasındaki sahil mekanları ile de rotanızda güzel molalar verebilirsiniz. Sizler için hazırladığımız rota işte burada;
Anadolu yakasının en güzel sahillerinden biri Üsküdar Sahili’nde Kız Kulesi manzarasına karşı oturabilir, Çengelköy’de çayınızı yudumlayabilir, Cadde Bostan Sahili’nde yazın çimenler üzerinde arkadaşlarınızla şarkılar eşliğinde yayılabilir, kışın sıcak kahvenizi yudumlayabilirsiniz. Kuzguncuk Sahili’nde harika manzaraya karşı fotoğraflar çekebilir, Moda Sahili’nde yürüyüş yapabilirsiniz. Daha da uzaklaşmak isterseniz Anadolu Feneri’nde güzel bir kahvaltı yapabilirsiniz. Anadolufeneri hakkında kısaca bilgi vermek gerekirse de yarımada üzerinde kurulu olan küçük bir köydür. Burası 1658 yılında kurulmuştur. Beykoz’un en meşhur köylerinden biri olan Anadolufeneri, adını buradaki deniz fenerinden alıyor. Burası, İstanbul’dan çok farklı bir hayat tarzı olacak şekilde köy yaşamını yansıtmaktadır.
Avrupa yakasındaki sahillerimize gelirsek; Beşiktaş, Ortaköy, Bebek, Emirgan, Rumelihisarı, İstinye, Tarabya sahili peşi sıra birbirini takip ediyor. Burada gezebileceğiniz müzeler, küçük alışveriş mekanları, yeme içme yerleri, meşhur dondurmacılar, kafeler ve barlar sizi bekliyor.
Avcılar Sahili ve Florya sahili parkları bahçeleri ile çok iyi bir hafta sonu kaçamağı olurken Balat sahili, balık tutmak, yürüyüş ve koşu yapmak için oldukça iyi bir seçenek. Zeytinburnu sahili ise geniş piknik alanları ile dikkat çekiyor. Özellikle yaz aylarında sahil kenarlarında oluşabilecek kalabalığı da unutmamak gerekir. Bu nedenle size İstanbul’un içinde ama bir o kadar da dışında bir rota oluşturuyoruz.
İstanbul’un Hafta Sonu Kaçamak Rotaları, Ağva ve Riva
Daha sakin rotalar arayanlar için Ağva ve Riva harika iki seçenektir.
Ağva, İstanbul’dan özel araçla iki saatte gidebileceğiniz bir cennet. Sizlere tavsiyemiz ise bu harika yerde bir gece konaklamalı bir hafta sonu kaçamağı yapmanız. Ağva otelleri buraya özel butik olup, bungalov tarzı seçenekleriyle de öne çıkıyor. Nehir kenarında kahvaltı ya da şömine başında romantik bir yemek hafta sonu keyfinize keyif katacak. Göksu ve Yeşilçay nehirlerinde rüzgarın ve kuşların sesinde çevreyi gözlemleyebilir. Piknik yapabilir ya da buranın yeme içme mekanlarından da yararlanabilirsiniz.
Tekne turları yapabilir uzun yürüyüşlere çıkabilirsiniz. Kano, kürek gibi su sporlarına katılabilir, yazın sahillerinde yüzüp güneşlenebilirsiniz. Ağva Plajı temiz denizi ve sıcacık kumları ile sizi kalabalıktan sakinliğe davet ediyor.
Riva, İstanbul’dan araçla yaklaşık 1,5 saat kadar sürmektedir. Karadeniz kıyısında bulunan bu küçük kasaba, su sporları, doğa yürüyüşleri ve trekking, sörf, kano tutkunları için harika bir rota. Riva Çayı’nda kano ve deniz bisikleti ile gezinmek, balıkçılığı deneyimlemek mümkün. Sahil boyunca kiraladığınız bisikletinizle gezebilir, nehir kenarında kahvaltı yapabilir ya da akşam yemeğinizi yiyebilir, yazın ise Riva Plajı’nda yüzebilir ve güneşin tadını çıkarabilirsiniz. Riva’da konaklamanızı özellikle su sporları sonrası dinlenmeniz ve ertesi gün gezinize devam edebilmeniz için şiddetle tavsiye ediyoruz. Riva otelleri hem nehre hem de ormana yakın seçenekleri ile sizleri cezbedecek. Gerçek köy kahvaltısı deneyimi ve havuz, spa gibi seçenekleri ile değerlendirilmesi önerilir.
İstanbul Seyir Tepesi Rotası
İstanbul’u hiç tepeden izlediniz mi? Cevabınız hayırsa çok şey kaybetmişsiniz demektir. Sizi İstanbul’u bir de cam seyir terasından izlemeye davet ediyoruz, çünkü bu sefer rotanızı gök yüzünden oluşturuyoruz. İstanbul’un ilk ve tek cam seyir terası olan Emaar SkyView mutlaka deneyimlenmesi gereken bir seyir tepesi. Bu seyir tepesinde hem tarihi yarımada hem İstanbul sahili rotasını hem de İstanbul’un Adalar rotasını yükseklerden yapabilirsiniz. Ziyaretiniz öncesi Manzara Rehberini interaktif olarak görmek için https://emaarskyview.com/kurumsal/manzara-rehberi/ sayfasına tıklayabilir, okumak için ise https://emaarskyview.com/emaar-skyview-manzara-rehberi/ sayfasına ziyaret edebilirsiniz. Hadi şimdi İstanbul’un tüm rotalarını yükseklerden görmek için mutlaka Emaar SkyView seyir tepesini ziyaret edin!
