Her gün 10:00 - 22:00 arası, Son bilet alım 21:15.
Türk mutfağının en sevilen, en çok özlenen ve en çok konuşulan yemeklerinden biri hiç şüphesiz ki Mantı.
Çocukken annem “bugün mantı yapacağım” dediğinde mutfakta ayrı bir telaş başlardı. Masanın üstü una bulanır, küçük küçük kare hamurlar sıraya dizilirdi. Ben kıyma koyarım, annem kapatırdı. Bir de tabii “kaşığa kırk tane sığarsa iyi mantıdır” lafı dönerdi ortalıkta… Kimse saymazdı ama hep denemeye çalışırdık.
Bu küçük sarmaşık hamurlar Türkiye’nin dört bir yanında başka başka şekillerde karşımıza çıkar. Her şehir kendi dokunuşunu katmış; hepsinde de ayrı bir emek, ayrı bir hikâye var.
Kayseri mantısı belki de en meşhur olanı. Hamuru minicik açılır, içi azıcık kıymayla doldurulur, bol sarımsaklı yoğurtla servis edilir. Bir kaşığa kırk tane sığar mı bilmiyorum ama lezzeti kesinlikle bir kaşığa sığmaz.
Tepsi mantısı ise yine Kayseri mutfağının en özgün ve gösterişli lezzetlerinden biridir. Geleneksel mantının fırınlanarak yapılan bu özel versiyonu, hem sunumuyla hem de tadıyla sofralarda fark yaratır.
Sinop mantısı ise daha büyük, cevizli olur. Yoğurt yerine bazen sadece tereyağlı sosla da servis edilir. Fırında pişen Boşnak mantısı, et suyuyla buluşunca bambaşka bir hal alır.Gürcülerin hinkali’si bile bizim mantıya kardeş sayılır. Ortak nokta belli: emek.
Evde mantı yapmak biraz zaman istiyor, evet, ama sonucunda elde ettiğiniz şey sadece bir tabak yemek olmuyor. O masanın etrafında toplanan yüzler, yoğurt kabının dibini sıyıran çocuklar, tencerenin başında “biraz daha alsak mı?” diye soran misafirler… Tüm o anlar, mantı yapmanın gerçek ödülü oluyor.
Hamur Malzemeleri:
İç harç:
Üzeri için:
Yapılışı:
Bence mantı sadece bir yemek değil, bir toplanma sebebi. Birlikte yapılır, birlikte yenir. İster üç kişi olun, ister on kişi; mantı sofrayı büyütür. Hele ki bir gün önceden hazırlanıp buzluğa atılanlardan varsa, ansızın gelen misafire çıkarırsın, “ev mantısı bu” dersin gururla.
Yani bu küçük hamur bohçaları, sadece karın doyurmuyor; hikâye anlatıyor, aileyi topluyor, geçmişe götürüyor.
Mantının kökeni epey eskilere, Orta Asya’ya dayanıyor. Göçebe Türk topluluklarının hazırladığı bu minik hamur bohçaları, zamanla Anadolu’ya yerleşmiş ve her yörenin damak zevkine göre şekillenmiş.
Aslında “mantı” kelimesi bile Moğolca kökenli bir sözcük. Uzak Doğu’daki “dumpling” kültürüyle kardeş, ama Anadolu’da daha ince, daha yoğun, daha çok emekli haliyle bambaşka bir yere taşınmış.
Selçuklular zamanında bile yazılı tariflerde yer alan bu yemek, Osmanlı mutfağında saray sofralarına kadar girmiş. Hatta Evliya Çelebi bile seyahatlerinde mantıdan bahsetmiş.
Bugün nereye gidersen git, mantıyı görünce bir tanıdıklık hissi gelir. Çünkü o, hepimizin hafızasında bir yer etmiş; anne eliyle yoğrulmuş, birlikte yapılmış bir yemek.
Evde mantı yaparken lezzeti tutturmanın birkaç küçük ama önemli püf noktası var. Bunları bilen biriyle ilk kez yaparsanız, hemen farkı hissedersiniz.
Nane, sumak, yoğurt ve nefis baharatlı yağın birleşimi ile unutulmaz bir lezzet, tepsi mantısı. Emaar Sky Bar’ın muhteşem manzarasında bu doyumluk lezzetin tadını çıkarın.
Her gün 10:00 – 22:00, Son bilet alış 21:15.
Yeme-İçme
Her gün 11:00 – 21:00
Emaar SkyView – 2024 Tüm Hakları Saklıdır – Emaar Grup
Gizlilik Politikası / Kullanım Koşulları
Emaar Skyview olarak kişisel verilerinize saygı duyuyor ve siz kabul etmediğiniz müddetçe bu veriler üzerinde herhangi bir işleme gerçekleştirmiyoruz. KVKK Aydınlatma Metni
Emaar Skyview olarak kişisel verilerinize saygı duyuyor ve siz kabul etmediğiniz müddetçe bu veriler üzerinde herhangi bir işleme gerçekleştirmiyoruz. KVKK Aydınlatma Metni